3 Aralık 2007 Pazartesi

ÖZGÜRLÜĞÜN ESARETİ

MELİSA POYRAZ 11-FENB





Özgürlük nedir? Bireyler özgür müdür yoksa özgür olduklarını savunan düşüncenin birer mahkûmu mudurlar? Dünyaya gelmek bile bir özgürlük sayılmaz aslında, kendimiz mi seçiyoruz yaşamayı? Ailemizi, çevremizi, KENDİMİZİ…

Belki daha uzun olmak isterdik ya da daha kısa, ya da zayıf, ya da sarışın, ya da esmer… Kendimizi kendimiz mi seçtik? Belki de başka bir yerde yaşamayı seçerdik, buralardan çok uzaklarda… Evet, bunları biz seçmedik belki ama hepsini kabullenip seviyoruz. Acaba hayat böyle mi? Yani gerçek özgürlük yok, her şey belli ve programlı. Biz bu hayata göre yaşıyoruz. Belki de biz özgürlüğü boşuna arıyoruz!

Özgürlüğün tanımı yok! Çünkü herkesin kafasında farklıdır özgürlük. Kimine göre esaret, kimine göre para, kimine göre mutluluk…

Örneğin; çok zengin bir iş adamı özgür olmanın tanımını düşünmüş müdür hiç ? Yoksa parasına güvenip her şeyi yapabileceğini sandığı gibi onunda elde edilebileceğini mi düşünür? Ya da kendi tarlasında çalışan bir işçi, ne kadar özgürdür? O işi kendi mi yapmak istemektedir, yoksa bu bir sorumluluk mudur ya da zorunluluk… Ya da gençlik; her bir genç kendi tarzını belirlediğini düşünse de o kendine mi aittir yoksa var olan şey hoşuna gittiği için mi onunla ilgilenmektedir, yoksa tek amacı sıradanlığı yok edip kendini daha farklı ve daha özgür mü göstermek?

Bence özgürlük mutluluktur, mutlu olmayı bilmektir! Özgürlükte birçok şey gibi eşit değil hayatta. Mesela bir mahkûm ne kadar özgürdür? Bizim kadar olmayacağı kesin! Peki, bir mısır prensi biz onun kadar özgür müyüz? Özgürlük biraz mücadele istiyor sanırım. Fakat tarihten bugüne bakıldığında niçin insanlar eşit özgürlüğü sağlayamamışlar bir türlü? Neden hep bastırılmışlar? Dünyada özgürlük yok varsa eğer insanlar neden öldürülüyor, ya da dışlanıyor toplumdan? Birey herkesin yaptığı ve düşündüğü şeyleri yapmak zorunda mıdır, biraz farklı olduğunda toplum tarafından niçin farklı görülüyor? Belki de özgürlüğü biz insanlar yok ediyoruz. Daha farklı şeyler yapmak yerine kendimizi sıradanlığa odaklıyoruz. Sanırım bunu yapmamızdaki tek sebep toplumun bizim hakkımızda ne düşüneceği. Fakat böyle yaparak ne kadar kendimiz olabiliyoruz? İçimiz farklı davranmak isterken, yapmak istemediğimiz şeyleri yapıyoruz belki de. Peki, bu doğru mu? Bence değil! Mesela görgü kurallarını ele alalım; biz gençler için el öpmek, bayramda ziyaret vb. adetler saçma gelirken yetişkinler için bu adetler bu adetler çok önemli ve özeldir. Peki, bireyler bu kurallara uymak zorunda mı? Evet, belki uymak zorunda değiller fakat eğer böyle davranmazlarsa “saygısız” lakabı takılıyor direk. Görüldüğü gibi özgürlük burada bile kısıtlı… İnsanlar bir türlü kendileri gibi olamıyorlar. Peki, genç kesim bunları saçma bulurken yetişkinler için niçin saçma değil? Özgürlük kavramı kişiden kişiye değiştiği gibi yaş farklılıklarıyla birlikte değişebilir mi? Yani insanın özgürlük anlayışı yaş ilerledikçe farklı kavramlara mı bürünüyor? Galiba öyle! Bir düşünelim; çocukken bize özgürce gelen şeyler şu an için çok basit kalabilir. Örneğin; çocukken dışarı tek başına çıkabilmenin hayalini kurarken şimdi çoğu zaman yalnızız. Biraz daha oyun için geç kaldığımızda eve, azarlanma korkusu varken içimizde, şimdi geç bile gitsek içimiz daha rahat. Fakat büyüdükçe daha mı özgürleşiyoruz yoksa hayat bizi kölesi yapmak için bir zincir daha mı ekliyor zamanla beraber… Büyüdükçe sorumluluk artıyor, sorumluluk artıkça kurallar ve kurallar artıkça da biz, biz olmaktan çıkıyoruz belki de…



Bizlerin kafasında her zaman bir şeylerin planı vardır. Bir saat sonranın, bir ders sonranın, teneffüsün, ertesi günün, gecenin… Her şeyin bir zamanı ve planı var. Peki, planlı olmak özgür olmamızı ne kadar sağlıyor? Oysaki özgürlük kafamızın estiği gibi hareket etmek değil midir? İstediğimiz zaman dersten çıkmak, kafamızın estiğinde işe gitmemek, istediğimiz zaman uyanmak kısacası hayatın her anında istediğimiz gibi hareket etmek…

Evet, birçoğumuz için özgürlük bu belki de! Hayatın her saniyesinin tadını doyasıya çıkarmak. Fakat toplum içerisindeysek bazı sorumluluklarımız var sanırım. Eğer herkes kafasına göre davranabilseydi, herkes her şeyin en iyisi olmak ve en iyisini yapmak isterdi. Kısacası toplumda olmak insanın tamamen özgür olmasını herhalde engelliyor. Fakat insanlar bazı kurallara uymayarak özgür yaşadıklarını düşünebilirler. Ancak bence saf özgürlük insanın sadece yalnız olacağı bir yerde gerçekleşebilir.

2 yorum:

ByZaFER dedi ki...

katılıyorm size teşekkrler böyle yazılar için

Unknown dedi ki...

Sırf ödevimi yapmak için girdim
Ama özgürlük nasıl birşey olduğunu öğrendim